Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Şive: Konuşma tarzı. Aksan. Bir dilin bölgesel söyleniş tarzı.
Bir dil veya lehçenin daha az konuşma farkları gösteren ve bölgeden bölgeye veya şehirden şehire değişebilen küçük kollarına denir.
Şivenin sebepleri fonetik ve morfolojik, folklorik farklılıklardır. Bir şivede en eski dil yapılarından, komşu dillerden öğeler bulunabilir. Coğrafik şartlara göre halkın gırtlak yapısı eski dilin seslerine aşina olabilir.
Gitmek örneğinde:
-Karadeniz: cideyrum.
-Ege: gidiyom.
-Trakya: gitcem, örneklerindeki gibi.
Lehçe ile şive karıştırılmamalıdır.
Lehçe, bir anadilin koludur. Türkçenin belli başlı şiveleri Ege, Orta Anadolu, Trakya, Karadeniz, Rumeli, Doğu, Güneydoğu ağızlarındadır.
Şivelerde dilbilgisi kuralları yoktur. Bölge kültürünü, yöre özelliklerini taşır. Dilde, özellikle konuşma dilinde tekdüzeliği kaldıran, empati uyandıran bir yanı vardır. Sakıp Sabancı merhum, şivesini hiç değiştirmemiş, bir şive simgesidir.
Bu cümlenin anlamı sizce ne olabilir
“Süllümün süyüğündeki püsüğe hapabınan larkadanak goduydüm tuvallandı” Eğer Maraşlı değilseniz, cümleyi anlamanız imkansız gibi. Üstelik Maraşlı olmanız da yetmez!
Kütahya yöresinde mantara ‘domalan’, Maraş yöresinde merdivene ‘süllüm’, Balıkesir yöresinde salona ‘hanit’, Erzurum yöresinde mızıldayan çocuğa ‘dızdız’, İç Anadolu’da damada ‘güvağ’ dendiğini biliyor muydunuz?
Eğer bu yörelerde yaşamamışsanız, bilmeme ihtimaliniz hem yüksek hem de doğal. Ancak halen bu memleketlerde yaşayan; ama yöresinin özgün kelime ve deyişlerini bilenlerin sayısı da giderek azalmakta… Çünkü yöresel şivelerle birlikte mahallî kelimeler de, iletişimin yaygınlaşması ve formel eğitim görenlerin sayısının artması ile giderek dilin içinden çekiliyor. Öyle ki şiveden ve mahallî kelimelerin kullanımından dolayı, büyük şehirde doğup büyüyen torun, memleketteki dedesinin ne dediğini anlamak için cümlelerin yaygın kullanılan İstanbul Türkçesine çevrilmesini istiyor.
Yamranmak: Homurdanmak
Acı gêrek olmak: Boğazından acı su gelmek. Aşlak: Yama. Bi dınnak: Azıcık. Bödelek: Böbrek. Cılga: Patika. Çükündürük: Şeker pancarı. Çintermek: Dikkatlice bakmak. Dığdılamak: Bağlamak. Dümükmek: Aralıksız çalışmak. Elgavşur böcüğü: İşe karışmayıp kenarda bekleyen. Gârmuk: Kusmuk. Göbel: Oğlan çocuğu. Hapaz: Avuç. İvitlemek: Ayıklamak. Mêsitmemek: Önemsememek. Mühlüz: Beş parasız. Okkalık: Ekmek. Puyhurmak: Fışkırmak. Soyha: Sevimsiz. Şinnemek: Şımarmak. Temşüt: Sahur vakti. Yamranmak: Homurdanmak.
Fatılmak: Kanamak
Ciba: Çocuk. Çezgi: İp. Çıkı: Mendile benzer bez parçası. Çeruze: Çile, eziyet. Domalan: Patatese benzeyen bir mantar çeşidi. Dombey, camız: Manda. Deperotu: Havuç. Fatılmak: Kanamak. Kepen: Heybe. Gire: Pazar günü. Dernek: Salı. Haney: Salon. Patet, pate kompür: Patates. Mintan: Gömlek. Çitle, pösteki: Minder. Künge: Toz, pislik. Siyez: Uyuşuk, kendi halinde. Yemeni, lapçın: Ayakkabı. Kupa: Bardak. Turpan: Ekin veya ot biçmeye yarayan bir çeşit orak. Örende :Bir, bir buçuk metreye yakın uzunluktaki sopa.
Çöveçlenmek: Güneşlenmek
Angurya: Salatalık. Ayneşmeg: Karışmak. Alatlamak: Acele etmek. Ard’deş: Arkadaş. Berenarı: İyi kötü. Böngüldek: Köstebek. Coşhaa: Hayret. Culluk: Hindi. Cebil: Köpek. Çöveçlenmek: Güneşlenmek. Debbendübben: Düşe kalka. Ebermeg: Getirmek. Enimek: Eskimeye yüz tutmak. Gubur: Yeni, gömlek. Gopil: Küçük, ufak. Pisgirmek: Çalıştırmak. Sarod: Havuç. Sıtırasız: Yüzsüz. Talator: Cacık. Velesbid: Bisiklet. Üslenkes: Asla. Yılıg: Eğri.Yümseg: Yüksek. Zaddine: Zaten: Zençmek: Hızla asılmak. Tomafil: Otomobil.
Tahıldak: Olgunlaşmamış incir
Arısili: Tertemiz. Böğür: Yan taraf. Cıncık: Cam. Cinatı: Bisiklet. Çitil: Fidan. Çor: Öksürük. Duluk: Avurt. Ecer: Yeni. Gallep: Güvercin. Göde: Şişman. İlende: Reçel. Kahke: Simit. Kürrük: Sıpa, tay. Mucuk: Sivrisinek. Pöhrek: Lağım. Kömbe: Çörek. Püsük: Kedi. Hapap: Takunya. Gavas: Belediye zabıtası. Mırık: Çamur. Mırtık: Güvercin besleyen. Puharı: Baca. Sohum: Lokma. Şeş: Tülbent. Taydaş: Akran. Tahıldak: Olgunlaşmamış incir. Teh: Üzüm kurusu. Tuman: Don. Veleme: Zifaf yemeği. Yörep: Meyilli
Tarih: 2016-03-02 01:56:21 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Şive Nedir
Söyleyiş özelliği
Cümle 1: Bunu Arapça değil, peltek bir Kafkas şivesiyle, Türkçe söyledi. - R. H. Karay
Cümle 2: Lehçe ve şive bakımından da o kadar yabancı idik. - F. R. AtayNaz, eda
şive
ArapçaAğız
ŞİVE NEDİR ?
Şive: Konuşma tarzı. Aksan. Bir dilin bölgesel söyleniş tarzı.
Bir dil veya lehçenin daha az konuşma farkları gösteren ve bölgeden bölgeye veya şehirden şehire değişebilen küçük kollarına denir.
Şivenin sebepleri fonetik ve morfolojik, folklorik farklılıklardır. Bir şivede en eski dil yapılarından, komşu dillerden öğeler bulunabilir. Coğrafik şartlara göre halkın gırtlak yapısı eski dilin seslerine aşina olabilir.
Gitmek örneğinde:
-Karadeniz: cideyrum.
-Ege: gidiyom.
-Trakya: gitcem, örneklerindeki gibi.
Lehçe ile şive karıştırılmamalıdır.
Lehçe, bir anadilin koludur. Türkçenin belli başlı şiveleri Ege, Orta Anadolu, Trakya, Karadeniz, Rumeli, Doğu, Güneydoğu ağızlarındadır.
Şivelerde dilbilgisi kuralları yoktur. Bölge kültürünü, yöre özelliklerini taşır. Dilde, özellikle konuşma dilinde tekdüzeliği kaldıran, empati uyandıran bir yanı vardır. Sakıp Sabancı merhum, şivesini hiç değiştirmemiş, bir şive simgesidir.
Bazı İllere Ve Yörelere Ait Şiveler..
Bu cümlenin anlamı sizce ne olabilir
“Süllümün süyüğündeki püsüğe hapabınan larkadanak goduydüm tuvallandı” Eğer Maraşlı değilseniz, cümleyi anlamanız imkansız gibi. Üstelik Maraşlı olmanız da yetmez!
Kütahya yöresinde mantara ‘domalan’, Maraş yöresinde merdivene ‘süllüm’, Balıkesir yöresinde salona ‘hanit’, Erzurum yöresinde mızıldayan çocuğa ‘dızdız’, İç Anadolu’da damada ‘güvağ’ dendiğini biliyor muydunuz?
Eğer bu yörelerde yaşamamışsanız, bilmeme ihtimaliniz hem yüksek hem de doğal. Ancak halen bu memleketlerde yaşayan; ama yöresinin özgün kelime ve deyişlerini bilenlerin sayısı da giderek azalmakta… Çünkü yöresel şivelerle birlikte mahallî kelimeler de, iletişimin yaygınlaşması ve formel eğitim görenlerin sayısının artması ile giderek dilin içinden çekiliyor. Öyle ki şiveden ve mahallî kelimelerin kullanımından dolayı, büyük şehirde doğup büyüyen torun, memleketteki dedesinin ne dediğini anlamak için cümlelerin yaygın kullanılan İstanbul Türkçesine çevrilmesini istiyor.
ÇORUM YÖRESİ ŞİVELERİ
Yamranmak: Homurdanmak
Acı gêrek olmak: Boğazından acı su gelmek. Aşlak: Yama. Bi dınnak: Azıcık. Bödelek: Böbrek. Cılga: Patika. Çükündürük: Şeker pancarı. Çintermek: Dikkatlice bakmak. Dığdılamak: Bağlamak. Dümükmek: Aralıksız çalışmak. Elgavşur böcüğü: İşe karışmayıp kenarda bekleyen. Gârmuk: Kusmuk. Göbel: Oğlan çocuğu. Hapaz: Avuç. İvitlemek: Ayıklamak. Mêsitmemek: Önemsememek. Mühlüz: Beş parasız. Okkalık: Ekmek. Puyhurmak: Fışkırmak. Soyha: Sevimsiz. Şinnemek: Şımarmak. Temşüt: Sahur vakti. Yamranmak: Homurdanmak.
KÜTAHYA YÖRESİ ŞİVELERİ
Fatılmak: Kanamak
Ciba: Çocuk. Çezgi: İp. Çıkı: Mendile benzer bez parçası. Çeruze: Çile, eziyet. Domalan: Patatese benzeyen bir mantar çeşidi. Dombey, camız: Manda. Deperotu: Havuç. Fatılmak: Kanamak. Kepen: Heybe. Gire: Pazar günü. Dernek: Salı. Haney: Salon. Patet, pate kompür: Patates. Mintan: Gömlek. Çitle, pösteki: Minder. Künge: Toz, pislik. Siyez: Uyuşuk, kendi halinde. Yemeni, lapçın: Ayakkabı. Kupa: Bardak. Turpan: Ekin veya ot biçmeye yarayan bir çeşit orak. Örende :Bir, bir buçuk metreye yakın uzunluktaki sopa.
DENİZLİ YÖRESİ ŞİVELERİ
Çöveçlenmek: Güneşlenmek
Angurya: Salatalık. Ayneşmeg: Karışmak. Alatlamak: Acele etmek. Ard’deş: Arkadaş. Berenarı: İyi kötü. Böngüldek: Köstebek. Coşhaa: Hayret. Culluk: Hindi. Cebil: Köpek. Çöveçlenmek: Güneşlenmek. Debbendübben: Düşe kalka. Ebermeg: Getirmek. Enimek: Eskimeye yüz tutmak. Gubur: Yeni, gömlek. Gopil: Küçük, ufak. Pisgirmek: Çalıştırmak. Sarod: Havuç. Sıtırasız: Yüzsüz. Talator: Cacık. Velesbid: Bisiklet. Üslenkes: Asla. Yılıg: Eğri.Yümseg: Yüksek. Zaddine: Zaten: Zençmek: Hızla asılmak. Tomafil: Otomobil.
KAHRAMANMARAŞ YÖRESİ ŞİVELERİ
Tahıldak: Olgunlaşmamış incir
Arısili: Tertemiz. Böğür: Yan taraf. Cıncık: Cam. Cinatı: Bisiklet. Çitil: Fidan. Çor: Öksürük. Duluk: Avurt. Ecer: Yeni. Gallep: Güvercin. Göde: Şişman. İlende: Reçel. Kahke: Simit. Kürrük: Sıpa, tay. Mucuk: Sivrisinek. Pöhrek: Lağım. Kömbe: Çörek. Püsük: Kedi. Hapap: Takunya. Gavas: Belediye zabıtası. Mırık: Çamur. Mırtık: Güvercin besleyen. Puharı: Baca. Sohum: Lokma. Şeş: Tülbent. Taydaş: Akran. Tahıldak: Olgunlaşmamış incir. Teh: Üzüm kurusu. Tuman: Don. Veleme: Zifaf yemeği. Yörep: Meyilli
Bulmacada Şive
Bulmacada Söyleyiş özelliği sorusunun cevabı nedir?
Kare ve çengel bulmacalarda "Söyleyiş özelliği" sorusunun yanıtında boşluk 4 harflidir ve cevabına ŞİVE yazabilirsiniz..
Tarih: 2016-03-02 01:56:21 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
ŞİVE Ne Demek: Nas cilve eda..
Yorum Yapx